NOLA; tarih ve kültürün en zengin örneklerini bünyesinde
barındıran metropol şehir İstanbul’da; yapımı yüzyıllar öncesine dayanan ve tarihin
en
önemli sahnelerine tanıklık etmiş bir sur duvarını sırtına almış bir mekandır.
Nola’nın arka cephesini boydan boya saran bu duvar, yaklaşık 1200 yıllık bir
geçmişten kalan dev
surlara ait tarihsel değeri olan bir parçadır.
Nola’yı arka cepheden boydan boya saran duvarın hikayesi
Cenevizliler ile başlar. Cenevizliler, Galata kulesini sahil şeridine doğru kapatan
iki büyük sur inşa ettiler. Bu surlar sayesinde hem Pera yönünden gelen saldırılara
karşı korunacak, hem de kolonileri için bir yaşam alanı oluşturmuş olacaklardı.
Yaklaşık 2
metre kalınlığında ve 2.8 km uzunluğundaki surlar; 37 hektarlık bir alanı sınırladı.
Sahilde denizle son bulan surların Azapkapı, Şişhane, Galata Kulesi ve Tophane önüne
dek uzandığı bilinmektedir. Kullanıldığı dönemde surların 12 kapısı ve 24 kulesi
bulunmaktaydı. Bunların arasında 33 km’lik mesafe bulunan 12 kule, deniz tarafında
yer almaktaydı.
Ceneviz kolonilerinin uzun yıllar boyunca burayı kendilerine
yaşam alanı seçmeleri, İstanbul’un fethine dek devam etti. Ancak Fatih Sultan
Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethinin ardından surların kaderi değişti. Fatih
Sultan
Mehmet, Cenevizlilere derhal surları yıkmalarını emretti. Çünkü sular içine dahil
olan
yerler İstanbul sınırlarına aitti ve tek bir kişi ya da koloninin sahiplenmesi
mümkün
değildi. Fatih Sultan Mehmet’in talimatı ile, Galata Kulesini sahil şeridine doğru
kuşatan bu
dev surlar yıkıldı. Bugün Nola’yı sırtlayan arka duvar, yıkılan dev surlar arasında
yaklaşık 1200 yıldır ayakta kalmayı başaran bir parçadır.
Anasayfa Galeri
− Galeri −
NOLA İSTANBUL'u keşfetmek için galeri sayfasına bekleriz.